Fluent Fiction - Turkish: Kapanıştan Sonra: Müze Gece Macerası Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:fluentfiction.com/tr/episode/2024-11-02-22-34-02-tr Story Transcript:Tr: İstanbul'un Doğa Tarihi Müzesi o gece biraz ürkütücüydü.En: Istanbul'un Doğa Tarihi Müzesi o gece biraz ürkütücüydü.Tr: Elif ve Ahmet, arkadaşlarıyla muhabbetlerinin bitiminde, müzenin kapandığını fark etmemişti.En: Elif ve Ahmet, arkadaşlarıyla sohbetlerinin bitiminde, müzenin kapandığını fark etmemişlerdi.Tr: Herkes gitmiş, kapılar kilitlenmişti.En: Herkes gitmiş, kapılar kilitlenmişti.Tr: Yalnız kalmışlardı.En: Yalnız kalmışlardı.Tr: Elif, geniş müze salonunda sessizce yürüyordu.En: Elif, geniş müze salonunda sessizce yürüyordu.Tr: Büyük dinozor iskeletleri onları gölgeleriyle takip ediyordu.En: Büyük dinozor iskeletleri onları gölgeleriyle takip ediyordu.Tr: İnce ışık, mücevherlerin üzerindeki cam vitrinlerden hafifçe yansıyordu.En: İnce ışık, mücevherlerin üzerindeki cam vitrinlerden hafifçe yansıyordu.Tr: Derin bir nefes aldı.En: Derin bir nefes aldı.Tr: Ahmet ise hemen Elif'in yanında, kaygısız bir tavırla yürüyordu.En: Ahmet ise hemen Elif'in yanında, kaygısız bir tavırla yürüyordu.Tr: "Bunu bir macera olarak düşün," dedi gülümseyerek.En: "Bunu bir macera olarak düşün," dedi gülümseyerek.Tr: Ama Elif, hafifçe titriyordu.En: Ama Elif, hafifçe titriyordu.Tr: Klostrofobisi can sıkıcıydı.En: Klostrofobisi can sıkıcıydı.Tr: "Sakin kalmalıyım," dedi kendi kendine.En: "Sakin kalmalıyım," dedi kendi kendine.Tr: Ahmet neşeli bir şekilde ellerini ovuşturdu.En: Ahmet neşeli bir şekilde ellerini ovuşturdu.Tr: "Sana harika bir komedi gösterisi yapacağım," dedi ve devasa bir dinozor iskeletinin önünde tiyatro yapmaya başladı.En: "Sana harika bir komedi gösterisi yapacağım," dedi ve devasa bir dinozor iskeletinin önünde tiyatro yapmaya başladı.Tr: "Ben T-rex!En: "Ben T-rex!Tr: Bak korkunç ellerim!"En: Bak korkunç ellerim!"Tr: Elif istemsizce güldü.En: Elif istemsizce güldü.Tr: Ahmet'in komedi yeteneği ona her zaman huzur vermişti.En: Ahmet'in komedi yeteneği ona her zaman huzur vermişti.Tr: Saatler geçiyor gibi hissettiriyordu.En: Saatler geçiyor gibi hissettiriyordu.Tr: Elif daha fazla beklemek istememeye başladı.En: Elif daha fazla beklemek istememeye başladı.Tr: "Bir çıkış kapısı bulmalıyız, ya da en azından bir telefon," dedi kararlı bir şekilde.En: "Bir çıkış kapısı bulmalıyız, ya da en azından bir telefon," dedi kararlı bir şekilde.Tr: Ahmet başını salladı, "Bence de.En: Ahmet başını salladı, "Bence de.Tr: Ama önce bir dinozor selfie çekmeliyiz," diye ekledi gülerek.En: Ama önce bir dinozor selfie çekmeliyiz," diye ekledi gülerek.Tr: İkili, karanlık koridorlarda dolaşıp bir çıkış aramaya başladı.En: İkili, karanlık koridorlarda dolaşıp bir çıkış aramaya başladı.Tr: Tam umutsuzluğa kapılacaklardı ki, Elif bir kapının yanındaki kırmızı acil durum talimatlarını fark etti.En: Tam umutsuzluğa kapılacaklardı ki, Elif bir kapının yanındaki kırmızı acil durum talimatlarını fark etti.Tr: "Ahmet!En: "Ahmet!Tr: Burada bir telefon numarası var!"En: Burada bir telefon numarası var!"Tr: diye seslendi heyecanla.En: diye seslendi heyecanla.Tr: Müzenin güvenliği için acil bir numaraydı.En: Müzenin güvenliği için acil bir numaraydı.Tr: Hemen aradılar.En: Hemen aradılar.Tr: Kısa süre sonra güvenlik görevlileri geldi.En: Kısa süre sonra güvenlik görevlileri geldi.Tr: Kapıları açıp Elif ve Ahmet'i içeriden çıkardılar.En: Kapıları açıp Elif ve Ahmet'i içeriden çıkardılar.Tr: Güvenlik, ikilinin yaşadığı duruma gülümseyerek baktı.En: Güvenlik, ikilinin yaşadığı duruma gülümseyerek baktı.Tr: "Büyük bir macera yaşamışsınız!"En: "Büyük bir macera yaşamışsınız!"Tr: dedi bir görevli.En: dedi bir görevli.Tr: Dışarı çıktıklarında Elif derin bir nefes aldı.En: Dışarı çıktıklarında Elif derin bir nefes aldı.Tr: Ahmet'e dönüp gülümsedi.En: Ahmet'e dönüp gülümsedi.Tr: "Senin gülüşlerin çok işime yaradı," dedi.En: "Senin gülüşlerin çok işime yaradı," dedi.Tr: Ahmet, Elif'in bu sözlerine sevindi.En: Ahmet, Elif'in bu sözlerine sevindi.Tr: "Ben de daha cesur oldum," diye ekledi, gözlerinde parıltı.En: "Ben de daha cesur oldum," diye ekledi, gözlerinde parıltı.Tr: O gece, kafalarında müzenin karanlık salonlarından daha fazlası vardı.En: O gece, kafalarında müzenin karanlık salonlarından daha fazlası vardı.Tr: Birbirlerini anlamış, bu maceranın içinde yeni bir dostluk geliştirmişlerdi.En: Birbirlerini anlamış, bu maceranın içinde yeni bir dostluk geliştirmişlerdi.Tr: Büyük bir serin sonbahar akşamında, o sıcacık dostluğun farkında, eve doğru yürüdüler.En: Büyük bir serin ...