Showing results by author "Muzaffer İzgü" in All Categories

Gülmece ustası Muzaffer İzgü'nün sevilen kahramanı Hayri Potur'un bütün serüvenleri tek kitapta toplandı. Hayri Potur Harry Potter'e Karşı adlı kitapta Harry Potter serisinin kahramanı Harry'e rakip, yepyeni bir kahraman vardır: Hayri Potur. Yapıtlarında yerli motifleri kullanarak okuruna seslenmeyi yeğleyen İzgü bu seride fantastik bir kitaba göndermeler yapsa da bu serinin kitapları ayakları yere basan mizah öyküleri toplamıdır.

Muzaffer İzgü'nün eğlenceli ve akıcı diliyle, özellikle 7 9 yaş için eğitici, öğretici hikayeler.

Köylerinde ilkokul olmayan çocuklar kış sabahları uzaktaki okullarına nasıl gidiyorlar? Hakan'ın canı neden sürekli dövüşmek istiyor? Gülmeyi çok seven çocukla niçin ailesi bile fotoğraf çektirmek istemiyor? Üç öykü, üç yanıt.

Çok istenen bir oyuncağa kavuşma sevinci ne hayaller kurdurur küçücük yüreklere. Kısa ayrılıkların ardından sevdikleriyle buluşmak ise ne güzel anılar oluşturur. Ya bayram coşkusu? Kaç çocuk heyecandan uyuyamaz o gece… Hele bir de Cumhuriyet Bayramı'nda doğmuşsanız, en mutlu gündür sizin için. Muzaffer İzgü'nün kendi anılarından oluşturduğu Ben Çocukken dizisinin beşinci kitabı olan Ben Cumhuriyet Bayramında Doğdum, çocukların en güzel anlarını sunuyor öykülerle.

Muzaffer İzgü'nün eğlenceli ve akıcı diliyle, özellikle 7 9 yaş için eğitici, öğretici hikayeler.

Muzaffer İzgü'nün eğlenceli ve akıcı diliyle, özellikle 7 9 yaş için eğitici, öğretici hikayeler.

Torunu Metin'i her zaman şaşırtmayı ve güldürmeyi başaran anneanne Hikmet Hanım'ın başına öyle bir şey geliyor ki bu kez şaşırma sırası kendisinde: Sevimli anneanne “askerlik çağrısı” alıyor. Metin ve ablası fırsatı kaçırır mı! Bu durum onları çok eğlendiriyor.

Süpermen İstanbul'a düşerse neler olur? Muzaffer İzgü'den sizler için... Kitapta dört eğlenceli öykü yer alıyor: Süpermen İstanbul'a Düştü, Alloş Lüp, KızlarOğlanlar Maçı, Mor Topaç. İlk öyküde Süpermen'in freni tutmayınca İstanbul'a düşüveriyor. Nelerle karşılaştığını okuyunca epey gülüyoruz, gülerken düşünüyoruz. Alloş Lüp adlı öyküde bir türlü yemeklerini yemeyen Çiğdem'e annesinin hazırladığı minik oyunu okuyoruz. Çiğdem artık her şeyi yiyor. KızlarOğlanlar Maçı'nda bakalım maçı kim kazanacak, gofretleri kim yiyecek? Mor Topaç'ta, Burak'ın annesi onun sokağa çıkmasına bir türlü izin vermiyor.

Hikmet anneannenin yaratıcı zekâsını gösteren bu romanda anneanne yıllar önce yediği lezzetleri sebze ve meyveleri anlatıp durur. Apartmanın bahçesinde yine öyle lezzetli yiyecekler yetiştirmek için torunlarıyla birlikte kolları sıvar. Apartmandaki diğer çocuklar da onlarla birlik olunca kısa sürede bahçeye meyve ağaçları ve sebze fidanları dikilir. O arada çocukların öğreneceği çok şey vardır. Örneğin, kavunun ağaçta yetişmediğine ilk kez o gün tanık olurlar. Artık domates, biber, maydanoz, vişne, erik apartmanın bahçesinden sofralara gelecektir.

Bu eserde, simit satarak kardeşlerinin geçimini sağlayan minik Hasan'ın öyküsünü okuyoruz ilkin. Onlar sekiz kardeş, babalarının aldığı para yetmiyor, o nedenle Hasan ve iki ağabeyi çalışmak zorunda. Onlar yoksul olsalar da sevgi dolu yürekleri sayesinde hep gülümsüyorlar. Babaannemin Allı Yeşilli Hapları, hastalıklarından başka bir şey anlatmayan babaanne ve torunu arasında geçen sevimli bir öykü, Gülen Aynalar'da lunaparktaki gece bekçisinin oğlu anlatıcı. Onun dilinden geceleri lunaparkın nasıl göründüğünü öğreniyoruz.

Yumurtadan Çıkan Öğretmen, Muzaffer İzgü'nün Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu'nca öğrencilere tavsiye edilmiş öykü kitaplarından. İlk öyküde Pınar, öğretmenini pazarda yumurta satarken görünce çok üzülür, bu duygusunu öğretmeniyle paylaşır. Pınar o günden sonra hiç yumurta yemez. Beden Eğitimi adlı ikinci öyküde yoksul bir çocuğun babasının maddi olanaksızlığı ne­deniyle beden eğitimi şortu edinemeyişi ve sonunda arkadaşlarının önünde gülünç duruma düşmesi anlatılır. Kitaptaki diğer öykülerde de toplumsal sorunlara büyüteç tutulur.

Kitapsever arkadaşım, sana bir yeni masal sunuyorum, adı Güldüren Uçurtma... Uçurtma insanı nasıl güldürür, diyeceksin. Elbette gıdıklayarak güldürmez. Ama hiç uçurtma uçuran arkadaşını inceledin mi, hiç onun yüzüne baktın mı? Uçurtma gökyüzünde iri bir papatya gibi süzülürken, arkadaşının yüzündeki gülücüğü gördün mü? Peki, ya o sıra bir yel çıkarsa.

Küçük bir uzay aracı düşünün. İçinde kaptan ve on bir çocuk var. Denizin babaannesini de unutmamak gerek tabii. Aracımız uzayın derinliklerine doğru yol alırken acaba yolcularımızı neler bekliyor? Her satırında kahkahanızı tutamayacağınız bir serüven.

Zıkkımın Kökü, Muzaffer İzgü'nün kendi yaşamından yola çıkarak yazdığı bir roman, "Muzo" karakteri ise yazarın ta kendisi. Romanında; Adana'da, kiralık bir arsanın ortasına kurdukları derme çatma gecekonduda ailesiyle birlikte verdiği yaşam mücadelesini anlatıyor. Daha ilkokula giderken yaz tatillerinde çalışmaya başlayan Muzo bir çok iş yapmak zorunda kalır.Yazlık sinemalarda gazoz, sokaklarda darı, su, şeker satar, karpuz yükler, babasıyla seyyar satıcılık yapar. Bazen gazoz şişelerini yıkar, bazen lokantada bulaşıkları.

Muzaffer İzgü'nün eğlenceli ve akıcı diliyle, özellikle 7 9 yaş için eğitici, öğretici hikayeler.

Kitapta altı anı-öykü yer alıyor. Kitapla aynı adı taşıyan ilk öyküde Muzaffer İzgü'nün Adana'da geçen çocukluğuna yolculuk yaparız. Atatürk, Adana'ya gelir ve onu çok seven küçük Muzaffer, babasıyla birlikte Atatürk'ü görmeye gider. Onun konuşmasını dinler. Atatürk'ün “Çok çalışmalıyız” sözü aklından yaşamı boyunca çıkmayacaktır. İkinci öyküde, İzgü'nün yoksulluk ama mutluluk içinde yaşadıkları ev anlatılır. Muzaffer'e tiyatro ve kitap sevgisini veren halk kütüphanesine düşer yolumuz. Yaprak adlı öykü, İzgü'nün ilkokul günlerine tanıklık eder.

Muzaffer İzgü'nün eğlenceli ve akıcı diliyle, özellikle 7 9 yaş için eğitici, öğretici hikayeler.

Muzaffer İzgü'nün eğlenceli ve akıcı diliyle, özellikle 7 9 yaş için eğitici, öğretici hikayeler.

Muzaffer İzgü'nün eğlenceli ve akıcı diliyle, özellikle 7 9 yaş için eğitici, öğretici hikayeler.

Ekmek Parası, Muzaffer İzgü'nün kendi yaşamından yola çıkarak yazdığı unutulmaz roman Zıkkımın Kökü'nün çocuklar için uyarladığı versiyonudur. Bu kitapta işini kaybeden bir baba, ayakkabısı olmayan çocuklar, su baskınında yıkılan bir ev, kaybolan eşyalar ve ev sahibinin karşısında bükülen boyunlarıyla anlatılan bir ailenin hikâyesine tanıklık edeceksiniz. Tüm bu olumsuzluklara rağmen dünyanın en güzel ailesinin hikâyesi.